Bütün konular: 1 Bütün postalar: 1 Bütün kullanıcılar: 1
Bugün 6 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
EBUZER
Sayfa hakkında
necati şaşmaz ın hayat
Necati Şaşmaz'ın Hayatı
Abdulkadir Şaşmaz'in oğlu olan Necati Şaşmaz 1971'de Elaziğ'da dogdu. Asil meslegi turizmcilik olan Şaşmaz, egitimini Kanada'da tamamladi.
Amerika'da 6 sene kalan Şaşmaz, 2001 yilinda bir sureligine ailesini ziyarete geldigi sirada geri donus ucak biletini 11 Eylul 2001 tarihine aldi. Amerikada yasanan saldirilar sebebiyle ucagi Amerika'ya varamadan geri donen Şaşmaz, sonradan ailesinin çekincesi ve israri uzerine Amerika'ya dönmekden vazgeçti.
Hayatina Turkiye'de devam etme karari alan Necati Şaşmaz, Ankara'da sigorta acentesi acti. Cok gecmeden İstanbulda Osman Sinav'la bir is gorusmesine oturdu. Kendisine bir yapimin senaryo ekibinde yer almasi teklifi gelecegini beklentisi ile gorusmeye gitti. Osman Sinav'in "Bir dizi dusunuyoruz, seni de basrolde dusunuyorum" sözlerine, duşunmek istedigini soyleyen Şaşsmaz, bir ay sonra teklifi kabul etti.
Hayatini tamamen degistirdigini soyledigi Kurtlar Vadisi projesine boyle baslayan Necati Şaşmaz, ozel hayatinin kalmadigini, "Beni sadece Ankara'da ismimle cagiriyorlar, İstanbul'da herkez Polat diyor" sozleri ile dile getirdi.
Amerikada kaldigi donemde yesil kart sahibi olan ŞaŞmaz, bedelli askerlikten yararlanarak, askerligini 28 gun yapti. Amcasi, eski MHP milletvekili Tahir Şaşmaz olan Necati'nin Raci Sasmaz (Kurtlar Vadisi dizisinin senaristi) ve Zubeyr Şaşmaz adinda iki kardesi vardir.
Biyografi
Kurtlar dergahı
Dun aksam sezonun son bolumuyle ekrana gelen Kurtlar Vadisi’nde Polat Alemdar rolunu canlandiran Necati Şaşmaz’in, Kadiri tarikatinin onde gelen muridi oldugu ortaya cikti. Necati Şaşmaz, babasinin olumunun ardindan tarikatin basina gececek.
Oyuncu kardesler zikirde
Kelebek, Kurtlar Vadisi’nin basrol oyuncusu Polat Alemdar (Necati Şaşmaz), Ali karakterini de canlandiran dizinin senaristi Sasmaz’in agabeyi Raci Sasmaz ile bazi bolumlerde oynayan Zubeyir Sasmaz’in, Kadiri tarikatinin onde gelen muritleri oldugunu kanitlayan bilgi ve fotograflara ulasti. Sasmaz ailesinin yapilan toplantilara katildigi, Necati Şaşmaz’in bu torenlerde ozel giysilerle zikir yaptigi fotograflarla ortaya cikti. Necati Şaşmaz, Devran zikri denilen torende ortada donuyor, cevresinde halka olusturanlar da tekbir getiriyor.
Bircok yerde dergahi var
Tarikatin basinda Sasmaz kardeslerin babasi Abdulkadir Sasmaz var. Kadiriler’in basina babasi Tayyar Sasmaz’in olumuyle gelen Abdulkadir Sasmaz olurse, tarikatin basina dizide Polat Alemdar rolunde izledigimiz Necati Şaşmaz gececek. Elazig-Harput merkezli Kadiriler’in Ankara, İstanbul, Alanya, Gerede, Almanya olmak uzere yurtici ve yurtdisinda bircok yerde dergahi bulunuyor. Tarikatin muritleri arasinda sanatci, sarkici ve gazeteciler de var.
Senaryo ve basrol Sasmaz’lara
Fotograf karelerinde, Basbakan Erdogan’in basin danismani Ahmet Tezcan da yer aliyor. Tezcan, bir donem tarikatin cikardigi Cagrisim dergisinin yaziisleri mudurlugunu yapti. Kurtlar Vadisi dizisi icindeki ‘rol dagilimi’nin degisimi de ilginc bir seyir izliyor. Dizinin reytingi yukselince Omer Lutfi Mete, koltugunu Raci Sasmaz’a birakir. Oktay Kaynarca da ‘olunce’, basrol koltuguna hicbir oyunculuk tecrubesi olmayan Necati Şaşmaz oturur.
Cakir’in olumu Polat yuzunden mi
Oktay Kaynarca’nin canlandirdigi ‘Cakir’ karakterinin ‘ani olumu’ ile basrol koltuguna oturan Necati Şaşmaz’in (Polat Alemdar) hicbir oyunculuk deneyimi ve egitimi olmamasi, ‘rol dagilimi’ konusunda da bir dizi iddia ve soru isaretini ortaya cikariyor. İddialardan en onemlisi, ABD’de okuyan Necati Şaşmaz’in basrole gelmesinde Kadiri tarikatinin seyhi Abdulkadir Sasmaz’in buyuk oglu olmasinin belirleyici oldugu yonunde.
Yine dizinin senaristlerinin baslangicta ‘ayni cemaatten’ Omer Lutfi Mete ve seyh Abdulkadir Sasmaz’in oglu Raci Sasmaz olmasi da iddialar zincirinin bir baska halkasi. Ayni cevrelerde Omer Lutfi Mete, Raci Sasmaz’in ‘manevi agabeyi’ olarak biliniyor ve senarist koltugunun daha sonra agirlikli olarak Raci Sasmaz’a birakilmasinda da ‘seyhin ricasi’ etkili oluyor.
Dizide, estetik operasyonla Polat Alemdar kimligine burunen Ali karakterinin, babasiyla diyaloglarinin bizzat Kadiriler’in basinda bulunun Abdulkadir Sasmaz’in sohbetlerinden ‘esinlenilerek’ olusturuldugu da one suruluyor.
Dizinin Kadirilik baglantisiyla ilgili son soru isareti ise Osman Sinav’in yapimciliktan ayrilmasi oldu. Kurtlar Vadisi’nin yapimcisi olan Osman Sinav iki gun once dizinin yapimciligini Raci Sasmaz’a devrettigini aciklamisti.
Necati Şaşmaz: Tarikatci degiliz
Dedem, buyuk mutasavvif Cafer-i Tayyar Sasmaz’in soyu Peygamber Efendimiz’in torunu Hz. Huseyin’e ve Abdulkadir Geylani Hazretleri’ne dayanmaktadir. Abdulkadir Geylani Hazretleri buyuk bir mutasavviftir. Babam Abdulkadir Sasmaz ise Marmara Universitesi İlahiyat Fakultesi mezunudur. Hem Seyyid hem Serif olan soyumuzun sorumlulugunu, yani dedemin vizyonunu misyon edinmistir. Soy suphesiz babadan ogula ilerler ve ben iste boyle bir soydan gelmekteyim. Bu soydan geliyor olmak seyh olmayi gerektirmez.
ABD’de surdurdugum yasantimi Osman Sinav’in basrol teklifi ile sonlandirip oyunculuk kariyerime adim attim. Dizinin ikinci bolumunden ellibesinci bolume, yani bu sezonun finaline kadar dizinin tek basrol oyuncusu ben oldum. ‘Cakir’ karakterini oynayan Oktay Kaynarca’nin diziden ayrilmasinin basrol seyrimle hicbir alakasi yoktur.
1991 yilinda kurulan Takva Vakfi, Turk Tasavvuf musikisini ve kulturunu gunumuz insanlarina tanitmak maksadini tasir. Bu vakif halen Ankara’da faaliyetine devam etmekte olup herhangi bir sehirde veya ulkede bir subesi yoktur. Fotograflarda bahsedilen geleneksel rituellerin tamami Emniyet’ten alinan resmi izinler cercevesinde TRT Ankara Radyosu’nun isbirligi, Kultur Bakanligi’nin destegi ve donemin Bakani, Mustesari, idari ve mulki erkanin katilimi ile gerceklesmistir.
Benim ailem, kokleri itibari ile bu zenginlige, bu kulture sahip cikip yasatmaya calismaktadir. Dolayisiyla ben de bu rituellere zaman zaman istirak ettim; Mevlevi Sema’larina, Bektasi Semah’larina istirak ettigim gibi. Ben de ilk genclik yillarimda Sema kurslarina katildim, ney dersleri aldim. Bu benim ozel ilgi alanimdir, zevkimdir, gelenegimdir.
Sonuc olarak;
Bizim ne Elazig’da, ne Turkiye’nin baska bir ilinde, ne de yurtdisinda dergah olarak atfedilecek bir mekanimiz yoktur. Babam Abdulkadir Sasmaz da bir gonul insanidir. Zaten Tasavvuf kulturunu anlatmasi, konusmasi icin bir ‘dergah’a da ihtiyaci yoktur. Bunun disinda soylenenler yalan ve iftiradir. Bu aktardiklarimdan sonra yine de kafanizda bir soru isareti kaldi ise ona da cevap vereyim: TARİKATCI DEGİLİZ!
Sevgilerimle,
Necati SASMAZ
Basbakan’in danismani da zikir ayininde
Sasmaz kardeslerin, ozel giysilerle zikir yaptigi fotograf karelerinde, Basbakan Tayyip Erdogan’in basin danismani Ahmet Tezcan da (ustte ortada) yer aliyor. Tezcan, bir donem tarikatin cikardigi Cagrisim isimli dini derginin yaziisleri mudurlugunu ve yazarligini da yapti. Zikir toreni icin, yatsi namazindan sonra ‘halkayi saadet’ kuruluyor. Seyhin gelip dua etmesinin ardindan zikir basliyor.
Oturarak baslayan zikir bir saat suruyor ve ardindan bitis duasi yapiliyor. Sonra ‘Devran zikri’ icin ayaga kalkiliyor. Ayaktaki zikirde herkes kol kola giriyor ve surekli tekbir getirilerek halka donmeye basliyor. Bu surecte sesi guzel olan kisiler ilahiler soyluyor. Bu zikir iki saat suruyor. Ayrica Sasmaz ailesinden birisi ortaya cikip tek basina donerek muritlere rahmet dagitiyor. Sasmaz ailesi disinda baskasi ortaya cikamiyor.
Kadirilik nedir?
Kadirilik, Hazreti Muhammed’in soyundan geldigine inanilan, Hazar Denizi’nin guneyindeki Neyf koyunde 1078 yilinda dogan ve Bagdat’ta 1167’de olen Abdulkadir Geylani’nin yolundan gidenlerin tarikatidir. ‘Kadiri’ sozu, tarikatin kurucusunun adi olan ‘Abdulkadir’ isminin kisaltilmis seklinden gelir. Tarikatin inanc temelinde az yemek, az uyumak ve Allah’in adlarini hic durmadan anmak, yani ‘zikir’ yoluyla Allah’a ulasma dusuncesi ve uygulamasi yatar. İslam dunyasinin en yaygin tarikatlarindan olan Kadirilik, Arap ulkelerinde bazi guclu kabile ve asiret liderlerinin ayni zamanda ‘tarikat seyhi’ olmalari sayesinde siyasi bir kimlik aldi ama Turkiye’de daha ziyade bir inanc ve kultur sistemi olarak vároldu. Kadiriler, Naksibendiligin aksine siyasete karismadiklari icin Osmanli doneminde devlet tarafindan Mevleviler ile beraber musamaha ile karsilanan tarikatlarin ilk siralarinda yer aldilar.
hurriyet
Kurtlar Vadisi ve Necati Şaşmaz
Ekranları parselleyen dizi furyası kuşkusuz en çok oyunculara yarıyor.
En pahalı dizi oyuncusu Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ı! Necati Şaşmaz, bölüm başına 75 milyar lira alıyor
Bölüm başına 75 bin YTL alan Şaşmaz'ı Hülya Avşar ile Özcan Deniz de 40 bin YTL ile takip ediyor. Senaristler arasında da bölüm başına 10 bin YTL kazanan Mahinur Ergun ilk sırada. Onu Tayfun Güneyer, Gamze Özer, Gaye Boralıoğlu gibi isimler takip ediyor. Bu senaristlerin haftalık kazancı 3-9 bin YTL arasında değişiyor.
Onları diğer sanatçılar şöyle izliyor:
Haluk Bilginer: Yine de Aşığız dizisinden bölüm başına 35 bin YTL alıyor.
Tamer Karadağlı: Çocuklar Duymasın ile ününe ün katan Tamer Karadağlı, artık paraya para demiyor. Yağmur Zamamı'ndan 30 bin YTL alıyor.
Ece Uslu: Son olarak Ölümüne Sevdalar dizisinde boy gösteren Ece Uslu bölüm başına 30 bin YTL alıyor.
Oktay Kaynarca: Şu aralar sessizliğini sürdüren Oktay Kaynarca da dizilerden bölüm başına 30 bin YTL istiyor.
Mehmet Aslantuğ: Bir İstanbul Masalı'nın ardından ekranlara ara veren Aslantuğ da bölüm başına 30 bin YTL istiyor.
Pınar Altuğ: Davetsiz Misafir'le oyunculuğunu pekiştiren Altuğ bölüm başına 20 bin YTL alıyor.
Yavuz Bingöl: Yanık Koza ile yakaladığı çıkış sayesinde bölüm başına 20 bin YTL kazanıyor.
hurriyet
Necati Şaşmaz:Irak'ta Ölen İnsanlar İçin Yaptık Derin Devlet Olsa da Ben de Hizmet Etsem DEŞİK
Necati Şaşmaz:Irak'ta Ölen İnsanlar İçin Yaptık
Necati Şaşmaz: "Irak'ta olen insanlar icin yaptik"
"Kurtlar Vadisi Irak" filminin yapimcisi Raci Sasmaz ve senaryo yazari Bahadir Ozdener, Almanya'nin baskenti Berlin'de duzenledikleri basin toplantisinda, filme yonelik elestirileri yanitladilar.
Sasmaz, ABD karsiti oldugu gerekcesiyle filme yoneltilen elestirilerle ilgili olarak, "Moda olsun diye ABD'ye karsi degiliz" dedi.
Ozdener de bir baska elestiri konusu olan "Yahudi dusmani" olduklari seklindeki iddialar hakkinda, "Ne Yahudi karsiti, ne de ABD karsitiyiz. Biz yalnizca savas karsitiyiz" diye konustu.
Toplantida Turk ve yabanci gazetecilerin sorularini yanitlayan Sasmaz ve Ozdener, filmi siyasi nedenlerle yapmadiklarini, Irak'ta yasanan insan haklari ihlallerinden yola ciktiklarinin altini cizdiler.
Medya mensuplarina ozellikle tesekkur eden Ozdener, "Sizler olmasaydiniz, biz Irak'ta yasanan trajedi hakkinda bilgi sahibi olamayacaktik. Sizlerin haberleri sayesinde bilgi sahibi olduk. İnsan haklari ihlallerini, aci ceken ve oldurulen masum insanlari gorduk. Filmi, bu trajediyi birileri durdursun diye yaptik" dedi.
Sasmaz, filmi yapma nedenlerinin, ABD'nin Irak'taki isgalini yansitmak oldugunu belirterek, "Filmimiz Irak'ta olen insanlarin acilarini yansitmak uzere yapilmistir" diye konustu.
Bir gazetecinin, filmde Yahudi dusmanligi yapildiginin acik sekilde goruldugunu soylemesi uzerine Ozdener, "Filmin icinden iki kareyi alip iftira ediyorsunuz. Biz Yahudileri 500 yil once bagrimiza basmis bir milletiz. Sozlerimize neden inanmiyorsunuz. Irak'taki tek gercek, masum insanlarin dakika dakika olduruldugudur" dedi.
Ozdener, filmin ilkel milliyetciligi korukledigine iliskin goruslerin dile getirilmesi uzerine de "Biz dunyadaki tum insanlarin bir arada yasayabilecegine inaniyoruz. Bizim kulturumuz bu" diye konustu.
Almanya'da yanlis anlasildiklari icin basin toplantisi duzenlemeye ihtiyac duyduklarini anlatan Ozdener, filme gereksiz yere bu kadar elestiri getirildigini savundu.
Filmin organ ticaretiyle ilgili bir sahnesinde yer alan 3 farkli kaptan birinin uzerinde neden "Tel Aviv" yazdiginin cok sik sorulmasina ragmen, Sasmaz ve Ozdener bu sorulari cevapsiz biraktilar.
Necati Şaşmaz
milliyet
Derin Devlet Olsa da Ben de Hizmet Etsem
Deli Yurek dizisinin, The İmam filminin senaristi gazeteci-yazar Omer Lutfi Mete, 'Derin devlet yok, cunku devlet yok' diyor ve ekliyor: 'Keske olsa da calissam!'
Son yillarda ulke gundeminin degismez maddelerinden birini derin devlet ve komplolar olusturuyor. Halk giderek daha buyuk oranda derin devletin varligina, millet olarak cesitli komplolara kurban gittigimize inaniyor. Komplo teorilerinden beslenen romanlar yok satiyor, sisler ardindaki derin devletten haber veren televizyon dizileri reyting rekorlari kiriyor. Peki neler oluyor? Milliyetci soylemin yukselmesi ile paralel yuruyen bu ragbetin ardinda ne var? Bolgemizde yasanan gelismeler, savaslar zihinlere ne tur soru tohumlari birakiyor? Gelecek nelere gebe?
Bu sorularin cevaplarini almak, neler oldugunu ogrenmek icin, komplo teorileri ve derin devlet uzerine yazilar yazan, kitaplar yayinlayan gazeteci-yazar, senarist Omer Lutfi Mete ile gorustum.
Halen Sabah gazetesinde yazan Mete, Kurtlar Vadisi'nin yolunu acan Deli Yurek dizisinin senaristi.
Devletin bireye uyguladigi siddeti yani iskenceyi 12 Eylul Darbesi sonrasinda yasanan bir oyku etrafinda anlatan ve yasaklanip uzun suren tartismalara yol acan Gulun Bittigi Yer'e de imza atan Mete, ayni zamanda birkac ay once gosterime giren The İmam filminin de senaristi.
Unlu senarist halen Hazreti Mevlana'nin hayatini konu alan sinema filminin senaryosu uzerine calisiyor.
Omer Lutfi Mete ile yaptigimiz gorusme iste tum bu konulari kapsiyor.
* * *
Hic yeni olmasa da son birkac yildir halk, komplo teorilerine daha fazla itibar ediyor. Gorunenin ardinda bir de gorunmeyen olduguna inaniyor. Neler oluyor?
Kuresellesmenin artisiyla daha yogun ve hizli komplo uretilse de, eskiden oldugundan az ya da cok oranda komplo yok. Ama son yillarda yasananlarin buna katkisi oldugu kesin. 10 yil once ABD petrol icin Irak'i isgal edecek deseydik 'birakin bu komplo teorilerini' diye baslardi bizim aydinlarimiz. Savasin ardindan ABD'li petrol sirketlerinin ihaleleri almasi, komplo yoktur diyenlerin yuzune camur gibi carpmistir.
Komplo teorilerinin uyarici, uyandirici etkisi olabilir elbette ama aciga cikan edilgenlik guvensizlik duygusu ayni zamanda kaosu da dogurmaz mi? Ornegin ulkemiz, bolgemiz icin ortaya atilan komplolar dikkatleri baska bir yone cekmek icin ortaya atilmis olamaz mi?
Tabii ki cok girift komplolar da uretilebilir. Eger bolgesel ya da kuresel olarak Turkiye uzerinde emelleriniz varsa, Turk halkinin uyanisindan nasil bir amac umabilirsiniz ki?
Komplolarin hangisinin gercek, hangisinin dikkat dagitmak icin uretilmis komplolar oldugunu nasil ayirt ediyorsunuz?
Bunu ayirt edecek olan ulkenin guvenlik ve stratejik kurumlaridir. Bir aydinin ayirt etmesi zordur. Komplo konusunda yanlis ve sivri iki algilama var. Biri komplo yoktur algilayisidir. Bunlar ya isbirlikcidir, komplonun parcasidirlar ya da aptal ve megaloman kisilerdir. Digeri de her okuzun altinda mason buzagisi arayanlardir. Bir de iki tarafa da dengeli bakabilenler vardir.
ABD DUNYA İCİN BİR LUTUF
Komplolarin hepsi gerceklesiyor mu sizce?
Butun komplolar gerceklesiyor olamaz. Tek kutup ABD degil de baska bir ulke, mesela Almanya ya da İngiltere olsaydi komplolar daha fazla gerceklesiyor olurdu. ABD en azindan bir ittifaklar harmani, iradesi daginik. Bu, insanoglu icin, dunya icin bir lutuf ayni zamanda.
Gidisata, gerceklesen komplolara baktiginizda ne goruyorsunuz, dunyayi ne bekliyor?
Bir mumin olarak ongorude bulunamiyorum ama ahir zamanda bir catismanin olacagi kesin. Bagimli oldugum bir gercek var cunku.
FİNAL SAVASI 25-30 YIL SONRA
Nedir o gercek?
Onumuzde savaslarin savasi, final savasi var.
Dunyanin sonunu getiren, kiyamet oncesi bir savastan mi bahsediyorsunuz?
Evet. Semavi dinlerin hepsi bunu soyluyorsa demek ki bu bilgi gercek. Hiristiyanlarla aramizdaki temel fark su: Onlar Deccal olarak bizi goruyorlar, biz onlari. 1982'de Reagan Amerika'yi Lubnan savasina soktugunda bu armegedondur' demisti, yani kiyamet. Irak savasini boyle gorenler de vardir. Sunu net olarak biliyorum: Armagedonu getirecek final savasi bizim disimizda gecmeyecek.
Nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Bunun ne kadari bilgi, ne kadari sezgi, ne kadari analiz bilemem. Sunu biliyorum: Turkiye bu savasin disinda olmayacak.
Ne zaman olacak bu savas?
Belki 25-30 yil sonra. O yillara kadar Amerika da dagilmayacak.
DEVLET DE YOK DERİN DEVLET DE
Susurluk ve 28 Subat'tan bu yana her lafin basi 'derin devlet'. Siz ise derin devletin olmadigini cunku devletin olmadigini soyluyorsunuz. Bu cok iddiali bir tez degil mi? Sizin devlet ve derin devlet taniminiz nasil?
İnsan bedeni uzerinden tanimlarsak devlet sagliktir, derin devlet de bagisiklik sistemi. Bagisiklik sistemi o bedeni, toplumu saglikli kilar, yasatir. Derin devlet gizli servisler ya da ordu degildir. Mesela İngiltere'de derin devlet kralicedir, Almanya'da Alman gizli servisi.
DERİN DEVLET MGK OLMALI
Turkiye'de bagisiklik sistemi gorevini gormesi gereken kurum hangisi sizce?
Milli Guvenlik Kurulu, derin devlet catisi olarak iyi dusunulmus bir yapidir fakat orgutleyenler ihtilalciler oldugu icin islemez. Sorumsuz Cumhurbaskani niye MGK'nin basidir? Oysa tarihe karsi hesap verecek olanin derin devletin de basi olmasi lazimdir. Bizim Milli Guvenlik Kurulumuz milli guvensizlik kurulu olarak isler.
Sizin de derin iliskiler icinde oldugunuz, derin devletin bir parcasi oldugunuz icin derin devlet yok dediginizi soyleyenler var. Bunlara ne diyorsunuz, size niye inanalim?
Derin devlet olsaydi keske de ben de icinde olsaydim. Keske! Ozgur dusuncemi satmadan ona hizmet etmeye hazirim. Bundan asla utanmam. Bu konuda karari zaman verecektir.
Kurtlar Vadisi'nin tezine inanmasam da degerini inkar edemem
Metal Firtina gibi politik bilim kurgu romanlari, Kurtlar Vadisi gibi derin iliskileri anlatan televizyon dizileri cok revacta. Bir uyanisa yol actiklarina inaniyor musunuz?
Bunlarin halkin meseleyi anlar gibi olmasina katkisi vardir. Once Deli Yurek, sonra Kurtlar Vadisi ile insanlar derin devlet vardir ya da olmalidir diye dusunmeye basladilar ama bu saglikli bir bilgilenme hali degil. Bir dertlenme hali daha cok. Karanliklarin prensleri hakkinda merak uyandiriyorlar sadece.
Komplo, suphe soylenenin ardindakini, soyleyeni, zamanini, nedenini de sorgulamayi gerektirir. Bu yukselisin hesaplanmis degil de, dogal bir surec olduguna inanalim mi?
Ben bunun dogal bir gelisim, dogal bir surec oldugunu dusunuyorum. Estetik degerleri cok dusuk olmasina ragmen Turkiye'de yabanci dizilere olan bagliligi kirdigi icin onemserim ben yerli dizileri.
Kurtlar Vadisi icin ne dusunuyorsunuz?
Genc arkadaslarin diziyle birlikte yetistigini, ustalastigini gordum. Reytingin ustunde bir basari elde etti dizi, tutkuya donustu. Delik Yurek'de de kismen olmustu ama Kurtlar Vadisi'nde tam bir tutkuya donustu. Cunku cok daha fazla damardan girdiler. Kurgu dahi olsa insanlarda, bu birebir su olayin tercumesidir, dedirtecek guncel olaylara girdiler. Derin devlet olmadigi icin konseptine yer yer katilmasam da hedeflerinin degerini inkar ediyor degilim. Senaristi ben olsam profesyonel anlamda inanmasam da derin devlet varmis gibi yazabilirdim.
Bunu yapar misiniz inanmadiginiz bir seyi profesyonellik adina yazar misiniz?
Memleketime bir hayir gelir diye dusunursem yazarim.
Kenan İmirzalioglu'ndan oyuncu olmaz demistim!
Senaristligini yaptiginiz projelerin yonetmen ve oyuncu seciminde fikir beyan eder misiniz?
Anlamadigim icin cok karismiyorum. Deli Yurek icin Kenan İmirzalioglu'-nun adi gecince, resmine bakip "bundan oyuncu olmaz" demistim. Cok iyi bir oyuncu oysa.
THE İMAM'IN SORUNLARI VARDI AMA...
The İmam'in senaryosunu siz yazdiniz. İzlediginiz filmden memnun musunuz?
Cok da memnuniyetsiz degilim ama siz de dahil elestirmenlerin yazdikla-rina kesinlikle katilmiyo-rum. Film yargisiz infaza ugramistir. (Biz burada The İmam'in sorunlari uzerine uzunca bir tartis-maya giriyoruz. F.O.)
Filmin size gore sorunlari nelerdir?
15 dakikalik fazlaligi vardi. İsmail Gunes, filmin ikinci montajini yetistirebilseydi tempo sorunu kalmayacakti. Film, Esref Ziya'nin ilk filmi, haksizlik etmek istemem ama baska biri oynasaydi daha basarili olabilirdi. Oyku basrol oyuncusunun etrafinda donuyor cunku. İnandiricilik olmayinca buyu bozuluyor. Ayrica ben senaryoyu bir ayda yazdim. Daha fazla zamanim olsaydi daha fazla calisabilirdim.
MEVLANA'NIN SENARYOSUNU YAZMAK ODUMU KOPARTIYOR
Mevlana'nin senar-yosunu yaziyorsunuz, korkutmuyor mu bu sizi?
Odumu kopartiyor. Su anda iyi gidiyor ama okutup degerlendirmeleri alinca karar verecegim.
İcinize sinmezse ben yapamadim, beni affedin der misiniz?
Derim, tabii. Bu agir bir sorumluluk.
Didaktik bir oyku mu anlatiyorsunuz, lirik mistik bir oyku mu?
Didaktik olmayacak. Mevlana'nin sozlerini insanlar okuyor zaten. Mogol dehsetini ve o donemdeki Konya'yi gorsel olarak da anlatan, Mevlana'yi hem alim hem âsik olarak aktaran, icinde savaslarin oldugu bir atmosfer yaratmak lazim.
RUYAMDA MEVLANA 'OLDU BU İS' DEMEZSE İCİM RAHAT ETMEZ
Mevlana'yi kim oynayacak? Zihninizde kimin yuzu beliriyor?
Aklimda birkac isim var ama soyleyemem. Bir Turk, olmadi Musluman bir oyuncunun oynamasini istiyorum.
Hayir. Mevlana'yi ruyamda gorup bana 'oldu' anlaminda kafasini salladigini gormedikce ya da bir pirin 'iyi yaptin' dedigini duymadikca icim rahat etmeyecek.
Varsin o kusur da Necati'nin olsun!
Kurtlar Vadisi'nin yapimci sirketi Pana Film, Kadiri Tarikati Seyhi Abdulkadir Sasmaz'in ogullari olan Sasmaz kardeslerin. Dizi fikrinin, senaryonun Osman Sinav'la size ait oldugu; tarikatle ticari, siyasi vs. iliskileriniz nedeniyle projeyi onlara devrettiginiz yonunde bir haber cikmisti haftalik bir dergide.
Kurtlar Vadisi'ni transfer edemedikleri icin camur atmayi denedikleri kasitli bir haberdi o. Cocuklarin babasi Abdulkadir Sasmaz benim seyhim, dostum, ahbabim. Ama keske seyhim diyebilecek kadar ciddi bir dervis olsam.
Necati Şaşmaz'in oyunculugu nasil sizce?
Necati Şaşmaz cok sevdigim bir dostum. O benden genctir ama dolu bir insandir. Guzel bir ailede, guzel bir ocakta, buyuk bir kultur birikimi icinde yetismistir. Oyunculuk yapacagi hic aklimdan gecmezdi, ben cok sonra duydum. 'Basimi yaktilar abi ya' dedi.
Kabul etmeden once sorsaydi ne derdiniz?
Babasinin musaade ettigi bir ise 'yakismaz' demek benim haddim degildir.
Son bolumde Sharon Stone ile bir opusme sahnesi vardi...
Oyunculuk bir meslek. Kabul edecekseniz gereklerini yapacaksiniz. Buna dini tasavvufi acidan bir yorum getirmek gerekirse; dine ve tasavvufi durusa aykiri oldugunu da dusunsek bile; kim kusursuzdur? Bu giybetten daha mi kotudur? Allah ile kalbi iliskisi olan birinin deli dolu isler yapmasina bile, anlayisla ve en azindan kendi nefsimi asagida tutacak sekilde bakmaya calisiyorum. Varsin o kusur da Necati Şaşmaz'in olsun. Benim icin o daha makbuldur.
''Kurtlar Vadisi Irak'' filminin yapimcisi Raci Sasmaz ve senaryo yazari Bahadir Ozdener, Almanya'nin baskenti Berlin'de duzenledikleri basin toplantisinda, filme yonelik elestirileri yanitladilar.
Sasmaz, ABD karsiti oldugu gerekcesiyle filme yoneltilen elestirilerle ilgili olarak, ''Moda olsun diye ABD'ye karsi degiliz'' dedi.
Ozdener de bir baska elestiri konusu olan ''Yahudi dusmani'' olduklari seklindeki iddialar hakkinda, ''Ne Yahudi karsiti, ne de ABD karsitiyiz. Biz yalnizca savas karsitiyiz'' diye konustu.
Toplantida Turk ve yabanci gazetecilerin sorularini yanitlayan Sasmaz ve Ozdener, filmi siyasi nedenlerle yapmadiklarinin, Irak'ta yasanan insan haklari ihlallerinden yola ciktiklarinin altini cizdiler.
Medya mensuplarina ozellikle tesekkur eden Ozdener, ''Sizler olmasaydiniz, biz Irak'ta yasanan trajedi hakkinda bilgi sahibi olamayacaktik. Sizlerin haberleri sayesinde bilgi sahibi olduk. İnsan haklari ihlallerini, aci ceken ve oldurulen masum insanlari gorduk. Filmi, bu trajediyi birileri durdursun diye yaptik'' dedi.
Sasmaz, filmi yapma nedenlerinin, ABD'nin Irak'taki isgalini yansitmak oldugunu belirterek, ''Filmimiz Irak'ta olen insanlarin acilarini yansitmak uzere yapilmistir'' diye konustu.
Bir gazetecinin, filmde Yahudi dusmanligi yapildiginin acik sekilde goruldugunu soylemesi uzerine Ozdener, ''Filmin icinden iki kareyi alip iftira ediyorsunuz. Biz Yahudileri 500 yil once bagrimiza basmis bir milletiz. Sozlerimize neden inanmiyorsunuz. Irak'taki tek gercek, masum insanlarin dakika dakika olduruldugudur'' dedi.
Ozdener, filmin ilkel milliyetciligi korukledigine iliskin goruslerin dile getirilmesi uzerine de ''Biz dunyadaki tum insanlarin bir arada yasayabilecegine inaniyoruz. Bizim kulturumuz bu'' diye konustu.
Almanya'da yanlis anlasildiklari icin basin toplantisi duzenlemeye ihtiyac duyduklarini anlatan Ozdener, filme gereksiz yere bu kadar elestiri getirildigini savundu.
Filmin organ ticaretiyle ilgili bir sahnesinde yer alan 3 farkli kaptan birinin uzerinde neden ''Tel Aviv'' yazdiginin cok sik sorulmasina ragmen, Sasmaz ve Ozdener bu sorulari cevapsiz biraktilar.